Aile ve öğretmenlerin iş birliği kurması halinde çocuklar okul öncesi eğitimden en büyük faydayı sağlarlar. Çocuklara hem aileler hem de öğretmenler bazı önemli katkılar yapabilirler. Öğretmenler çocuk gelişimi ve erken çocukluk dönemi eğitimi konusunda eğitim almışlardır. Çocukların, diğer çocuklarla ve yetişkinlerle ilişkilerini gözlerler ve çocuğun neler öğrendiğini ve nasıl geliştiğini değerlendirirler.
Ancak çocuk hakkında en derinlemesine bilgiye yalnızca siz(Aileler) sahip olabilirsiniz. Çocuğunuzun ilgi alanları, korkuları, sevdiği şeyler, alışkanlıkları ve geçmişini en iyi siz bilirsiniz. Sahip olduğunuz bu derin bilgi öğretmenler için paha biçilmez bir kaynak olmanızı sağlar. Evde olan bitenleri (kardeş gelmesi, evcil hayvanın ölümü, kabuslar, öfke nöbetleri, yolculuklar, ayrılmalar veya boşanma) öğretmenlerle paylaşırsanız, öğretmenler de çocuğunuzu daha iyi anlar ve güven veren öyküler, yatıştırıcı sanat faaliyetleri, hayali canlandırma oyunları ve ekstra ilgi ile hem olumlu hem de olumsuz konuların üzerinde durabilirler.
Ancak, çocuğun ilk ve en önemli öğretmeni sizsiniz. Eviniz çocuğun ilk ve sürekli öğrenme ortamıdır. Anne-baba olarak ailenizin günlük rutinlerini siz belirlersiniz (ne zaman kalkılacak, ne zaman yemek yenecek, ne zaman oyun oynanacak, hangi ev işleri yapılacak, ne zaman arkadaşlar ziyaret edilecek, ne zaman yatılacak gibi).
Çocuklarınızla iletişim biçiminiz onların kendileri hakkındaki düşünce ve duygularını ve ileride nasıl bir insan olacaklarını önemli ölçüde etkiler. Öğretmenler ve ailelerin işbirliği içinde olması çocukların azami faydayı görmesini sağlar. Öğretmen ve aileler birbiri ile ne kadar tutarlı olursa, çocuk da kendini o kadar güvende hisseder. Ve çocuklar kendilerini güvende hissettiklerinde keşfetme, deneme ve öğrenme eğilimleri artar.
Birçok anne-baba okulda başarılı olmaları için çocuklara nasıl yardımcı olabileceklerini soruyorlar. Kaliteli bir program sunan okullarda öğretmenler bu soruya genellikle şu şekilde cevap verir: “Sadece ev ortamınızda da çocuğun keşfetmesini ve öğrenmesini teşvik etmeye gayret edin. Çocuğunuza bağımsız, istekli ve meraklı bir öğrenci olması için yardımcı olun, onunla geçirdiğiniz zamanın miktarı değil, kalitesi önemlidir”. Çocuğunuzun yaratıcılığını teşvik etmek için bir sürü pahalı oyuncak ya da ekipman satın almanız gerekmez. Yapabileceğiniz en iyi şey iyi bir dinleyici olmak ve çocuğunuz ya da siz ya da ikiniz birlikte normal, günlük ev işlerinizi yaparken onunla konuşmanızdır. Ona bu Şekilde dikkat göstermenizin çocuk üzerinde çok güzel etkiler yarattığını ve anne-baba olarak işinizi daha da eğlenceli, ilginç bir hale getirdiğini ve hatta kolaylaştırdığını siz de göreceksiniz.